Alkollü Araç Kullanan Sürücü Sigortadan Talepte Bulunabilir mi?

 

Ülkemiz mevzuatlarında ilk olarak 18.05.1953 yılında yayımlanarak yürürlüğe giren 6085 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nda yer verilen ve hali hazırda yürürlükte bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile şimdiki halini alan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, yaygın kullanım adıyla zorunlu trafik sigortası,kanun ve genel şartlar ile belirlenen hallerde sigortalısının karışmış olduğu kazalarda karşı tarafın doğacak tazminat ve zararını sigorta limiti dâhilinde karşılar. Kasko sigortasında ise, sigortacı, sigortalının, karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz taşıtlardan, romörk veya karavanlar ile iş makinelerinden ve lastik tekerlekli traktörlerden doğan menfaatinin aşağıdaki tehlikeler dolayısıyla ihlali sonucu uğrayacağı maddi zararları temin eder. Ancak mevzuatta düzenlenen bazı durumlarda, zorunlu trafik sigortası, ödemiş olduğu tazminatı bir bakıma ağır kusuru ile zarara neden olan sigorta ettirenden, rücu davası yolu geri alır. Kasko sigortası ise bu hallerin varlığı halinde sigorta ettirenin zararının giderilmesine yönelik talebini reddedebilir. Bu haller mevzuatta teminat dışı kalan haller olarak sayılmıştır. Aracın belirli seviyenin üzerinde alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar da teminat dışı kalan hallerden biri olmasına karşın, işbu yazımızda yer verilen Yargıtay kararından da görüleceği üzere, kusur durumuna bakılmaksızın kusursuz olan sigorta ettirenin sırf alkollü içki almış şekilde araç kullanması, zararı sigortacı açısından kapsam dışı bırakamayacaktır.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/297 E , 2018/4514 K nolu 25.04.2018 tarihli kararı;

“Somut olayda, meydana gelen trafik kazasında sigortalı, 1.29 promil alkollü bulunmuştur. Kaza tespit tutanağında, tüm kusurun karşı araç sürücüsünde olduğu belirtilmiştir. Eksper raporunda da %100 kusurun karşı tarafta olduğu açıklanmıştır. Mahkemece de kusur araştırması yapılmadığına göre, olayda hiç bir kusuru olmayan sigortalının sırf alkollü olması nedeniyle rizikonun teminat dışı olarak kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.”

Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları ’nın Teminat Dışı Kalan Haller başlıklı A.5.5 maddesinde,  uyuşturucu madde veya Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararların teminat dışında kalacağı açıkça ifade edilmiştir. Ancak yer verilen Yargıtay kararında da belirtildiği üzere, bu halde dahi, zararın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına zararın teminat dışı kalmasını gerektirmeyecektir.Üstelik, böyle bir durumda zararın teminat dışı kaldığının ispat yükü de sigortacıya düşmektedir.

Özetle,yasaklanan miktarı aşan şekilde alkollü içki almak suretiyle araç kullanan kişinin trafik kazasına karışması halinde, sigortacı, salt sigorta ettirenin alkollü araç kullandığından bahisle verdiği ya da uğradığı zararı teminat dışı bırakamayacaktır. Sigortacı, meydana gelen olayın sigorta ettirenin alkolün etkisi altında olması nedeniyle gerçekleştiğini ispat etmesi gerekecektir.

 

SON MAKALELER