İş Kazalarından Doğan Tazminat Davalarında İspat ve Hesaplama

İş kazası; 5510sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 13. Maddesinde yer alan tanıma göre “a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b)işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, c) bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar bakımından emziren kadın sigortalının iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, e) işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.”

İş kazası neticesinde tazminat talepli açılan davalarda tazminat miktarının hesaplanması oldukça teknik bir mesele olduğundan hakim tazminat miktarını tek başına tayin edemez.  Dosya tazminat miktarı hesaplanmak üzere bilirkişiye tevdi edilir.

Hesaplama için mahkeme tarafından dört unsurun tespit edilmesi gerekir:

·        Kaza tarihindeki  işçinin yaşı (doğum tarihi ve kaza tarihi)

·        Maluliyet oranı

·        Kusur dağılımı

·        Kaza tarihinde işçinin aldığı ücret

Bilirkişiye tevdi edilen dosyada işçinin kimlik bilgileri, kaza tarihi, maluliyet oranı ve kusur dağılım oranları mevcuttur. Tazminatın belirlenmesini hususunda tespit edilmesi gereken en önemli husus işçinin kaza tarihinde aldığı ücretin tespitidir, çünkü uygulamada işçinin gerçekte aldığı ücret ile işverenin Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirdiği ücret genellikle birbiriyle uyuşmaz.  Yargıtay’ın görüşüne göre, prim yükümlülüğü nedeniyle gerçek ücretten daha düşük ücret üzerinden kurum bildirimi yapıldığına uygulamada sıkça rastlandığından mahkemece bildirilen ücret miktarının gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıkması durumunda yapılacak iş; işçinin çalıştığı işyerindeki ve sektördeki kıdemi, yapılan işin mahiyeti, eğitim durumu, tecrübe durumu belirtilip ilgili meslek odalarına ve sendikalara müzekkere yazılarak emsal ücret araştırmasının yapılması, tanık anlatımları ve emsal ücretler kapsamında gerçek ücretin tespit edilmesidir.

Eğer işçinin kaza tarihinde aldığı ücret belirtilmemiş ise hesaplama  asgari ücret esas alınarak yapılır. Ücret miktarını ispat külfeti işçi taraf üzerindedir. Kuruma yapılan gerçeği yansıtmayan ücret bildiriminin aksini iddia edecek olan taraf davacı işçidir. Ücretin tespiti için banka kayıtları ve bordrolar dosyaya sunulur. Tanık beyanları ile iddiaların desteklenmesi amaçlanır. Uygulamada iş kazası geçiren kişi çoğunlukla işten çıkartılır. İşyerinde çalışmaya devam eden işçiler genellikle mahkeme huzurunda tanıklık yapmaktan imtina ettikleri için tanık olarak daha çok aile üyeleri, yakın çevresi ve civar işyerlerinde çalışanlar dinlenir.

Kaza tarihi işçinin kazayı geçirdiği anda kaç yaşında olduğunun tespiti açısından önem arz eder. Kazanın gerçekleştiği tarihten işçinin doğum tarihi çıkartılarak işçinin tam olarak gün/ay/yıl şeklinde yaşı tespit edilir. Maluliyet oranı  Kurum Sağlık Kurulu tarafından yapılan değerlendirme sonucu raporlanır. Kusur dağılımı işçinin, işverenin ve varsa üçüncü kişilerin kazanın gerçekleşmesinden sorumlu tutulabilecekleri orandır. Kusur dağılımında tarafların sorumlu oldukları oran ile Kurum Sağlık Kurulu tarafından rapora bağlanan maluliyet oranı çarpılarak kazada sorumluluğu  olan tarafların söz konusu toplam zarardan hangi oranda sorumlu olacakları sonucunu elde edilir.

Eğer işçi kazayı geçirdiği yaşta kaza geçirmeseydi öleceği tarihe kadar toplam ne kadar gelir elde edecekti sorusunun cevabını tam olarak bilebilmek imkansızdır. Hesaplanmaya çalışılan zarar miktarı takribi ve muhtemel olarak hesaplanacağından ve bir kişinin ne kadar ömrünün kaldığını kimse bilemeyeceğinden iş kazasından doğan tazminat davalarında PMF (1931)tablosundan faydalanılır. İş kazası dosyalarına bakan ilgili Yargıtay Dairesi PMF tablosunun kullanılarak hesap yapılmasını kabul etmiştir. Bu tablo 1931yılında Fransa'da yapılmış bir çalışmaya dayanmakta olup, kanımızca tablodaki değerlerin teknoloji ve tıp alanındaki gelişmeler dikkate alınarak çağın güncel verileri ışığında güncellenmesi veya Hacettepe Üniversite tarafından 2010yılında oluşturulan TRH tablosu hesaplamaya esas alınması gerekmektedir.

 

Muhtemel Ömür Tablosu

Yukarıdaki tabloda iş kazası geçiren işçinin iş kazası geçirdiği tarihteki yaşının karşılığı olan “bakiye ortalama ömür” değeri hesaplamada esas alınır. Yaş tespitinde işçinin gün/ay/yıl olarak tespit edilen yaşı içinde bulunduğu yaşın ilk altı ayını geçmiş ise bir üst yaşa; geçmemiş ise bir alt yaşa yuvarlanır. Yaş tespit edildikten sonra PMF tablosundaki karşılığına bakılır. Tekrar belirtmek gerekir ki, bu karşılıklar bilimsel çalışma temelli muhtemel ömürler olduğundan  Yargıtay, bu değerlerin  bir tahayyül olduğunu, bir iş kaza gerçekleştiğinde hesabın yapılabilmesi açısından bilimsel bir tablonun kullanılması gerektiğini ifade etmiştir.

İkinci adım olarak ücret tespit edilir. İşçinin aylık aldığı ücretin asgari ücrete olan kat sayısı bulunur. Ücretin net ücret alacağı olarak tespit edilmesi gerekir, brüt ücret esas alınmaz.  İş sözleşmesi kapsamına diğer sosyal hakları (yol, yemek, ikramiye vb.) net ücretin üstüne ilave edilir. Net rakam bulunduktan sonra hesaplamanın yapıldığı tarihte yürürlükte olan net asgari ücret miktarına bölünür ve kat sayı bulunur. Önemle belirtmek gerekir ki, bu hesaplamaya Asgari Geçim İndirimi (AGİ) dahil edilmez. Kural olarak fazla mesai ücreti de bu hesaplamaya dahil edilmez. Bu kuralın istisnası uluslararası TIR sürücülerine ödenen sefer primleridir.

Eğer iş kazası sonrasında işçinin ücreti artırılmışsa yeni ücret kat sayı hesaplamasında nazara alınır. Ancak iş kazası sonrasında işçinin ücreti düşürülmüş ise yeni ücret hesaplamada nazara alınmaz. İş kazası geçiren işçi kazadan sonra başka bir yerde işe başlamışsa işçinin yeni işinde aldığı ücretin daha yüksek veya daha düşük olduğu nazara alınmaz. Zira, yeni işinde aldığı ücret hesaplamaya esas alınırsa hükmedilecek tazminat zararın karşılanma amacına hizmet etmeyeceği gibi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılması sonucu da doğuracaktır.

İş kazasının meydana gelmesinde birden çok kişinin aynı oranda sorumluluğu söz konusuysa hepsi zarardan müştereken ve müteselsilen  sorumludur. İşverenin, diğer işçilerin, iş güvenliği uzmanının ve diğer üçüncü kişilerin iş kazasının meydana gelmesinde kusuru olabileceği gibi iş kazası geçiren işçinin de kusuru olabilir. Zarar davacı işçinin kusuru dışında olan toplam kusur oranı üzerinden hesap yapılır.

 

 

SON MAKALELER