İtirazın İptali ve Vekalet Ücretinin Ayrı Takipte İstenmesi

İtirazın iptali davası, borçlunun itirazıyla duran icra takibin devamının sağlanması için alacaklı tarafından takibe itiraz eden borçluya karşı, borçlunun itirazının tebliğ edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde açılabilen bir davadır. İtirazın iptali davasının reddi halinde başlanılmış olan icra takibinin iptali söz konusu olacakken kabulü halinde ise borçlunun yapmış olduğu itiraz iptal edilerek takibin devamı sağlanacaktır. Takibin devamında mahkeme ilamı ile takibe devam edileceğinden yargılamadan kaynaklar giderler ve vekalet ücreti gibi birtakım yeni alacak kalemleri de eklenecektir.

Zaman zaman alacaklı tarafından ilamdan kaynaklanan söz konusu ek alacak kalemleri açısından mevcut icra takibi üzerinden takibe devam etmek yerine yeni bir ilamlı takip başlatmak sureti ile birden fazla kez icra takibinde vekalet ücreti temin etmektedirler. Bu husus iki farklı takip nedeni ile borçlunun aleyhine bir durum oluşturmakta; külfetini arttırmaktadır. Diğer yandan da usul ekonomisi ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Yargıtay da kararlarında tarafları aynı olan ve aynı ilamdan kaynaklanan alacaklar için aynı takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılmasının usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil ettiğini vurgulamaktadır. Bu husustaki Yargıtay kararlarını aşağıda bilgilerinize sunarız:

T.C. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E. 2014/26961 K. 2016/10871 sayılı ve20.6.2016 tarihli kararından özetle;

“Dairemiz'in yeniden oluşan görüş ve kanaatinde; tarafları aynı olan ve aynı ilamdan kaynaklanan alacaklar için aynı takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılması, yukarda yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisine aykırılık teşkil etmesi sebebiyle, ayrı takip yapılmaması gerektiği benimsenmiş ve bu yöndeki uygulama süreklilik kazanmıştır.

Bu durumda; önceden başlatılan genel haciz yolu ile takip derdest iken alınan itirazın iptali ilamıyla hükme bağlanan alacaklar için aynı takip dosyasından düzenlenecek ek takip talebi ile bu alacakların takibi ve tahsili mümkün olup ayrıca ilamlı takip başlatılması usul ekonomisi ilkesine aykırıdır. Mahkemece, takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin reddi doğru değildir.”

T.C. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi E. 2016/12747 K. 2016/15480 sayılı ve1.12.2016 tarihli kararından özetle;

“6100 Sayılı HMK'nun 30. maddesinde “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” şeklinde usul ekonomisi ilkesi düzenlenmiştir.

Dairemizin önceki içtihatlarında, itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali ilamında yer verilen vekalet ücreti yargılama gideri ve tazminat alacakları için ayrı bir ilamlı takip başlatılmasının mümkün olacağı kabul edilmiş ise de, sonradan oluşan görüş ve kanaatle, tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu takip dosyası üzerinden harç yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı takip başlatılması usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil edeceğinden ayrı takip yapılmaması gerektiği benimsenmiş, bu yöndeki uygulama süreklilik kazanmıştır.

Somut olayda; ... ....Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/250 Esas 2013/466Karar sayılı ilamından kaynaklı alacaklar için İcra Müdürlüğü'nce ilk takip dosyasından icra emri düzenlenerek harcı yatırılmak suretiyle alacağın tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı bir takip başlatılması, yukarda Yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisine aykırılık teşkil edeceğinden Mahkemece, takibin iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi doğru değildir.”

Yukarıdaki kararlardan da anlaşılacağı üzere borçluların bu durumda kalması halinde şikayet ya da takibin iptali davası açarak takibin iptalini sağlamaları mümkündür.

SON MAKALELER