Konsolosluk Görevlilerinin Yargı Bağışıklığı

Konsolosluk, yabancı ülkelerde ülkesinin ticari menfaatlerini koruyan, diplomatik olmayan çeşitli resmi görevleri yerine getiren resmi dairedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki konsolosluk görevlileri, diplomatik temsilci değildir. Diplomatik temsilcilere örnek olarak elçilikleri gösterebiliriz. Diplomatik temsilcilerin ceza davaları bakımından tam yargı bağışıklığı varken konsoloslukların yargı bağışıklığı sınırlıdır. Diplomatik görev konsolosluk görevlileri, diplomatik imtiyazlar ve muafiyetlere sahip değildirler. Fakat resmi görevlerini ifa ederken birçok bürokratik formalitelerde ve hatta adli kovuşturmalarda yetkili konsolosluk olmasına rağmen konsolosluklar bu geniş bağışıklıktan yararlanamazlar. Konsolosluk Görevlilerinin yargı bağışıklığı 27 Eylül 1975 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesinde düzenlenmiştir. Türk hukuk sistemindeki normlar hiyerarşisine göre uluslararası sözleşmeler kanunlara denktir. Ayrıca konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesinin konsolosluklara uygulanabilmesi için konsolosluğu gönderen devletle kabul eden devletin sözleşmenin tarafı olmalıdır. Taraflardan biri sözleşmeye taraf ülkeden değilse konsolosluğa Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi uygulanmaz.

Yargı bağışıklığı, uluslararası hukukta yabancı ülkelerde bulunan diplomasi temsilcilerine ve yabancı ülkelerde belirli bir konumda bulunan yabancılara tanınan yasal dokunulmazlık hakkıdır. Yargı bağışıklığı devletin egemenlik hakkı olan yargı yetkisinin istisnasıdır. Yargı bağışıklığının bulunması halinde devletin yargı yetkisi vardır, ancak yargı bağışıklığı nedeniyle bu yetki kullanılamamaktadır. Bu durumda yargı yetkisinin askıda olduğundan söz edilmektedir. Yargı bağışıklığının söz konusu olması halinde, mahkeme davayı yargı yetkisinin bulunmaması nedeniyle reddetmek zorundadır. Türk hukukunda yargı yetkisinin varlığı bir dava şartı olarak değerlendirilmiştir.

Konsolosluk Görevlilerinin yargı bağışıklığı, Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesinin 43.maddesinde düzenlenmiştir, 

Madde 43 - Yargı bağışıklığı

1. Konsolosluk memurları ve konsolosluk hizmetlileri, resmi görevlerinin yerine getirilmesi sırasında işledikleri fiillerden dolayı kabul eden Devlet'in adli ve idari makamlarının yargısına tabi değildirler.

2. Bununla beraber, bu Maddenin 1. fıkrası hükümleri:

 

  • Bir konsolosluk memurunun veya bir konsolosluk hizmetlisinin açıkça veya zımnen gönderen Devlet'in vekili sıfatıyla akdetmediği bir mukaveleden doğan veya
  • Kabul eden Devlet ülkesinde bir taşıt aracının, bir geminin veya bir hava taşıtının sebebiyet verdiği zarar yüzünden üçüncü bir kişi tarafından açılan hukuk davalarına uygulanmaz.

Konsolosluk memurları ve konsolosluk hizmetlileri resmi görevlerinin yerine getirilmesi sırasında işledikleri fiillerle yargı bağışıklığı sınırlandırılmıştır. Böylece konsolosluk memurları sadece resmi görevlerine giren suçlardan cezai bağışıklığı vardır. Resmi görevlerinin dışında işledikleri fiillerden dolayı yargıdan muaf değildir. Konsolosluk memurunun Türk Ceza Kanundaki suçlardan suçlanması halinde Türk Ceza Kanunu ihlal etmekten yargılanabilir. Konsolosluk memurlarının resmi görevleri dışındaki fiillerinden dolayı suç işlemeleri halinde gözaltı, tutuklama, yargılamanın yapılabileceği durumlar Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesinin 41. Maddesinde Konsolosluk memurlarının kişisel dokunulmazlığı başlığı altında düzenlenmiştir,

Madde 41 - Konsolosluk memurlarının kişisel dokunulmazlığı

1. Konsolosluk memurlarının tutuklanmaları veya gözaltına alınmaları, ancak, ağır bir suç halinde ve yetkili adli makamın kararı ile olur.

2. Bu Maddenin 1. fıkrasında öngörülen hal saklı kalmak üzere kesinleşmiş adli bir kararın uygulanması dışında, konsolosluk memurları hapsedilemez ve herhangi bir şekilde kişisel hürriyetleri kısıtlanmaya tabi tutulamaz.

3. Aleyhine cezai bir dava ikame edilen konsolosluk memuru yetkili makamların önüne çıkmak zorundadır. Bununla beraber, dava, konsolosluk memurunun resmi durumu icabı kendisine gösterilmesi gereken saygı ile ve bu Maddenin 1. fıkrasında öngörülen hal hariç olmak üzere, konsolosluk işlemlerinin yerine getirilmesini en az etkileyecek biçimde yürütülecektir. Bu Maddenin 1. fıkrasında zikredilen hallerde, bir konsolosluk memurunun gözaltına alınması kaçınılmaz olduğu takdirde, aleyhine ikame edilecek dava en kısa zamanda açılmalıdır.

41. Maddenin birinci fıkrasına göre konsolosluk memurları ağır bir suç halinde tutuklanabilirler veya gözaltına alınabilir. Bu hallerde konsolosluk görevlilerinin yargı bağışıklığı bulunmamaktadır. Konsolosluk memurlarının tutuklanabilmesi iki durumda mümkündür. Birincisi ağır suç halinin varlığı ikincisi ise yetkili makamın kararıdır. İki şarttan biri bile eksik olursa tutuklanması ve gözaltına alınması mümkün olmayacaktır. İkinci fıkrada Konsolosluk memurlarının hapsedilmesi ve kişisel hürriyetlerinin kısıtlanması da iki halde mümkün olur birinci fıkradaki şartların taşınması ve kesinleşmiş adli bir kararın olmasıdır. Bunlar dışında konsolosluk memurlarının yargı bağışıklığı kapsamında hapsedilemez ve herhangi bir hürriyet kısıtlamasına gidilemez. Üçüncü fıkrada konsolosluk memuru hakkında açılan bir ceza davası olması durumunda yetkili makamların önüne çıkmak zorunda olduğu ve eğer birinci fıkradaki hallerin mevcut olması durumunda ikame edilecek ceza davası en kısa zamanda açılması gerekmektedir

SON MAKALELER