Mirasta Denkleştirme

Mirasta denkleştirme; yasal mirasçılar arasında Anayasamızın 10. Maddesine uygun, kanun önünde eşitliği sağlayan bir düzenlemedir. Yani başka bir anlatılma mirasta denkleştirme, bir mirasçının, miras bırakanın sağlığında ondan karşılıksız olarak aldığı mal veya değeri mevcutsa aynen, mevcut değilse karşılığını, denkleştirmeyi sağlamak adına terekeye iade etmesi ve nitekim miras bırakanın terekesinin tüm aktifleriyle mirasçılara intikal etmesine olanak sağlayan bir düzenlemedir.

İçerisinde bulunduğumuz toplumsal yapı, mirasta denkleştirme kurumunun çoğu zaman işletilmesine imkân sağlamaktadır. Mirasta denkleştirmeye tabi olan yasal kazanımları şöyle sıralayabiliriz.

  • Genel olarak miras bırakan tarafından, yasal mirasçılara sağlanan tüm karşılıksız kazanımlar, mirasta denkleştirmeye tabidir. Velev ki miras bırakan, kazandırımın mirasta denkleştirmeye tabi olmadığı yönünde ki iradesini açıkça ortaya koysun.
  • Örnek verecek olursak; miras bırakanın yasal mirasçısına alışılagelmişin dışında çeyiz hediye etmesi, kuruluş sermayesi vermesi (iş yeri vb. gibi), ödeme aczine düşen yasal mirasçısını borçtan kurtarması, çocuklarından birine ev satın alması, araba satın alması gibi birçok örnek vermek mümkündür. Zira denkleştirmeye tabi kazanımlar her ne kadar TMK. Hükümlerinde yazılı olsa da, bu kazanımlar tahdidi olarak sayılmadığından her durumun kendi içerisinde değerlendirilmesi neticesinde arttırılabilir.

Miras bırakanın alışılagelene uygun olarak yasal mirasçılarına yaptığı kazandırıcı işlemler ise denkleştirmeye tabi olmayacaktır. Örneğin;

  • Mirasçının eğitim masraflarının ödenmesi,
  • Doğum gününde yahut başka bir özel günde verilen hediyeler,
  • Evlenme sırasında yapılan geleneğe uygun giderler. Vb.

Miras bırakanın vefatı sonrasında, tereke, borç ve alacaklarla beraber mirasçılara intikal eder. Oluşturulan tereke içerisinde olması gerekirken, miras bırakanın karşılıksız kazanımlar neticesinde bir başka yasal mirasçıda bulunan kazanımın, denkleştirmenin hakkaniyetli olarak yapılması için terekeye iadesi gerekir

Ancak burada önemle belirtmek isteriz ki, mirasta denkleştirmeye tabi olan kazanımlar, sadece miras bırakanın sağlığında, yani sağlar arasında yapılan ve miras bırakan tarafından açıkça denkleştirmeye tabi olmadığı hususunda herhangi bir irade ortaya konmayan kazanımlar olmalıdır.

Eğer ki; miras bırakan yasal mirasçısına karşılıksız olarak verdiği şeyin denkleştirmeye katılmasını istemiyorsa ve bunu yazılı, sözlü yahut sadece davranışlarıyla dahi bunu belli etmiş ise, kazanım denkleştirmeye tabi olmayacaktır. Zira kanun, kazanımın denkleştirmeye tabi olup olmadığı hususunda beyan olunacak iradeyi herhangi bir şekil şartına bağlı kılmamıştır.

Bu hususta örnek vermek gerekirse; mirasçı çocuklarından bir tanesine evliliği neticesinde bir ev satın almışsa bu kazanım miras bırakanın vefatı neticesinde terekeye iadesi zorunlu olan bir kazanımdır. Ancak baba, söz konusu kazanımın vefatı halinde terekeye iadesine istemediğini ve denkleştirmeye tabi olmadığını yazılı olarak beyan ederse, şifahen bunu dile getirirse veyahut bunu davranışlarıyla ortaya koyarsa işte bu kazanım mirasta denkleştirmeye tabi olmayacaktır.

Yazılı ve şifahi bir beyan yok ancak bunu davranışlarından nasıl anlayabiliriz sorusuna ise, Yargıtay verdiği bir kararında örneklendirmiştir. Miras bırakanın, terekesinin tamamını mirasçılardan birinin üzerine temlik etmesini açık bir irade beyanı olarak kabul etmiş ve söz konusu kazanımın denkleştirmeye tabi olmadığına hükmetmiştir.

Mirasta denkleştirmeye başvurabilecek olanlar, saklı pay sahibi olsun olmasın tüm mirasçılardır.

Mirasta denkleştirme hükümlerine başvurmak için öngörülen süre; mirasın taksiminden evvel her zaman, mirasın taksimi sonrasında ise taksimden başlayarak 10 yıl süreyle ihtilaf dava konusu yapılabilecektir.

SON MAKALELER