İş kazasının tanımı hem 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda hem de 30.12.2012’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda da tanımlanmıştır.
- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda iş kazası,
- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
- İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
- Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
- Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda
- Sigortalıların,işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan beden ya da ruhen özre uğratan olay iş kazası olarak kabul edilmektedir. (5510 sayılı Kanun m. 13/1)
- 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ’nda ise iş kazası, İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen yada bedenen engelli hale getiren olayı ifade eder. (6331 sayılı İSveGK. m.3/1-g)
6331 sayılı İş Sağlığıve Güvenliği Kanunu’nda iş sağlığı ve güvenliği açısından işverenin sorumluluğuilkesine vurgu yapılmış ise de bu sorumluluğun sınırları Kanunla belirlenmemiştir. Bu nedenle de işverenin iş kazalarından kaynaklı hukuki sorumluluğu da Yargıtay içtihatları doğrultusunda belirlenmekte ve uygulanmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüsü pandemi olarak ilan etmesinin ardından çalıştığı iş nedeniyle özellikle yurt dışında çalışan veya görevli bulunan işçilerin bu hastalığa yakalanmaları halinde bunun bir iş kazası sayılıp, sayılamayacağı sorusu akıllara gelmektedir.
Bu doğrultuda Yargıtay 21. Hukuk Dairesi., E. 2018/5018 K. 2019/2931 sayılı ve 15.4.2019 tarihli kararında, benzer bir olayda, “tır şoförü olan davacı murisinin 26.11.2009 tarihinde davalı işveren tarafından Ukrayna’ya sefere gönderildiği,11.12.2009 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptığı, Adli Tıp Kurumu raporunda, H1N1 virüsünün kuluçka süresinin 1-4 gün arasında değiştiği, murisin 13.12.2009 tarihli hastaneye başvurusunda belirttiği şikayetlerin hastalığın başlangıç belirtileri olduğu taktirde hastalığın bulaşmasının bu tarihten 1-4 gün öncesinde gerçekleşmiş olacağının bildirildiği, buna göre davacı murisinin, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle Ukrayna’ya yapılan sefer sırasında bulaştığı yukarıda belirtilen rapor kapsamından anlaşılan H1N1 virüsüne bağlı olarak, daha sonra meydana gelen ölümünün iş kazası olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır.” yönünde bir karar vermiştir.