Sosyal Medya Yasası ve Netflix Kararı

Sosyal medyaya yönelik düzenlemeler getiren ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da değişiklikler yapan 7253 sayılı Kanun uzun zamandır ciddi tartışmaların odağındadır. Yeni düzenleme ile 5651 sayılı Kanun’da değişiklikler yapılarak; sosyal ağ sağlayıcısı kavramına yer verilmiş, Türkiye'den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı merkezli sosyal ağ sağlayıcılarına Türkiye’de temsilcilik açma yükümlülüğü getirilmiş, yükümlülüğün yerine getirilmemesi halleri için para cezası, reklam yasağı ve bant daraltma gibi ciddi yaptırımlar öngörülmüştür. Getirilen düzenlemeler incelenecek olur ise;

Sosyal Ağ Sağlayıcıları

Sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkân sağlayan gerçek veya tüzel kişileri ifade etmektedir. Tanımdan yola çıkarak sosyal ağ sağlayıcısının kapsamını tayin edecek olursak “sosyal etkileşim amacı” ibaresini temel almamız gerekecektir. Bu bağlamda içerik üretilen, paylaşılan ve görüntülenebilen mecralar sosyal ağ sağlayıcı olarak kabul edilebilecektir ki kavramın belirsizliği internet ortamında yer alan her türlü internet ağını içine alacak şekilde geniş bir kapsama sahip olduğu gözükmektedir. Bu durum internet ortamındaki web siteleri,  Skype gibi iletişim araçlarını dahi Kanun kapsamına alabileceğinden haberleşme hakkının ve ifade özgürlüğünün tehdit altında olduğunu söylemek mümkündür. Yasanın temel aldığı Alman Hukuku düzenlemesinde ise sosyal ağ sağlayıcısının kâr amacı gütmesi ve herhangi bir içeriği herkese açık olarak paylaşabilme özelliğini içerisinde barındırması gerekmektedir.

Sosyal Ağ Sağlayıcılarının Yükümlülükleri

5651 sayılı Kanun’a eklenen ek madde ile birlikte Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı; Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu( “Kurum” olarak anılacaktır), Erişim Sağlayıcıları Birliği, adli veya idari makamlarca gönderilecek tebligat, bildirim veya taleplerin gereğinin yerine getirilmesi ve kişiler tarafından bu Kanun kapsamında yapılacak başvuruların cevaplandırılması ve bu Kanun kapsamındaki diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesini temin için yetkili en az bir kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirleme yükümlülüğü altına alınmıştır. Temsilcinin gerçek kişi olması hâlinde Türk vatandaşı olması zorunludur.

Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, 9 uncu ve 9/A maddeleri kapsamında kişiler tarafından yapılacak içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi başvurularına, başvurudan itibaren en geç kırk sekiz saat içinde olumlu ya da olumsuz cevap vermekle yükümlüdür. Olumsuz cevapların gerekçeli olarakverilmesi gerekmektedir.

Düzenleme aynı zamanda Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcısına, Türkiye’deki kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırma yükümlülüğü de yüklemiştir.

Temsilci Bulundurma Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesi Halinde Öngörülen Yaptırımlar

Temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde Kanun’da kademeli bir yaptırım sistemi öngörülmüştür.  Temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya, Kurum tarafından bildirimde bulunulur. Bildirimden itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde sosyal ağ sağlayıcıya Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı (“Başkan” olarak anılacaktır) tarafından on milyon Türk lirası idari para cezası verilir. Verilen idari para cezasının tebliğinden itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde otuz milyon Türk lirası daha idari para cezası verilir. İkinci kez verilen idari para cezasının tebliğinden itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde Başkan tarafından Türkiye’de mukim vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin ilgili sosyal ağ sağlayıcısına yeni reklam vermesi yasaklanır, bu kapsamda yeni sözleşme kurulamaz ve buna ilişkin para transferi yapılamaz. Reklam yasağı kararının verildiği tarihten itibaren üç ay içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde Başkan, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılması için sulh ceza hâkimliğine başvurabilir.

Başvurunun kabulüne ilişkin hâkim kararının uygulanmasından itibaren otuz gün içinde söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde Başkan, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan oranına kadar daraltılması için sulh ceza hâkimliğine başvurabilir. Hâkim ikinci başvuru üzerine vereceği kararında, yüzde elliden düşük olmamak kaydıyla, sunulan hizmetin niteliğini de dikkate alarak daha düşük bir oran belirleyebilir. Bu kararlara karşı Başkan tarafından 5271 sayılı Kanun hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir. Hâkim tarafından verilen kararlar erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere Kuruma gönderilir. Kararların gereği, bildirimden itibaren derhâl ve en geç dört saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilir. Temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmesi hâlinde; verilen idari para cezalarının dörtte biri tahsil edilir, reklam yasağı kaldırılır ve hâkim kararları kendiliğinden hükümsüz kalır. İnternet trafiği bant genişliğine yapılan müdahalenin sona erdirilmesi için erişim sağlayıcılara Kurum tarafından bildirim yapılır.

Asıl önem arz eden husus böyle bir yaptırımın meşruluğu ve temel hak ve özgürlüklere etkisi nezdinde olacaktır. İnternet trafiğinin daraltılması en başta Türkiye’den ilgili sosyal medya hesaplarına erişim sağlayan kullanıcıların bu sitelere erişim sağlayamaması anlamına gelecektir. Anayasa’da koruma altına alınan ifade özgürlüğü, haberleşme hürriyeti, halkın haber alma hakkı tehdit altındadır. Önceki yasal düzenlemede de sosyal medya platformlarının yer sağlayıcısı olarak kişilerin başvurularını değerlendirmek sureti ile kişilik haklarının koruma altında bulunduğu da nazara alındığında temsilci bulundurma yükümlülüğünün ihlali nedeni ile uygulanabilecek olan bant daraltma yaptırımının hukuka uygunluğunun sorgulanması gerekecektir.

Netflix “The Cuties” Kararı Ve Sosyal Medya Yasasına Yaklaşım

9 Eylül’de tüm dünyada gösterime giren “The Cuties (Minnoşlar)” filmi Netflix adlı medya hizmetleri sağlayıcısının film kataloğunda yayınlanmasının ardından ülke genelinde büyük tartışmalara yol açmıştı. Radyo, Televizyon Üst Kurulu( RTÜK) müzakereler sonucunda bahse konu yapımla Netflix’in, 6112 sayılı Kanun’un 8. Maddesinin 1. Fıkrasının (ğ) bendinde yer alan “yayın hizmetleri…..Çocuklara, güçsüzlere ve engellilere karşı istismar içeremez ve şiddeti teşvik edemez” hükmünü ihlal ettiği ve bu sebeple yayıncı kuruluşun söz konusu programı kataloğundan çıkarması gerektiğine oy birliğiyle karar vermişti.

Kararın ardından Netflix yetkili birimlerince film katalogtan kaldırılarak Türkiye’de gösterime girmemiştir. Kararın uygulanması ile birlikte yeni kanun düzenlemesi nedeni ile temsilci bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmek istemediğini açıklayan sosyal medya platform yetkililerinin kurum politikalarına yansımasının ne şekilde olacağı noktasında merakla cevaplanmayı bekleyen soru işaretlerini de beraberinde getirdiği söylenebilir.

SON MAKALELER